Legal Consulting, İltica Hukuku

UMUT VERİCİ BİR KARAR “BAKANLIK POLİTİKASINI TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMELİ”

12 Şubat 2024 tarihli “POLİTİKALAR DEĞİŞSEDE GERÇEKLER DEĞİŞMİYOR”  başlıklı makalemizde; Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanlığının, Hollandaya iltica eden Hizmet Hareketi mensubu kişilere yönelik politika değişikliğinin gerçekler ile bağdaşmadığını, Türkiyede ötekileştirilen ve top yekün zulme uğrayan bu insanlara yönelik zulmün azalmadığını ayrıntıları ile izah etmiştik.

Makalemizin sonuç kısmında “Umarız Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanlığı bu politika değişikliğini tekrar gözden geçirir ve uygulamaz. Zira bu hali ile değerlendirme yapacak olur ise hali hazırda uzun süredir kamplarda kalan binlerce insan mağdur olmaya devam edecektir.” diyerek  Hollanda adaletine olan inancımızı belirtmiştir.

Geçen sekiz ay süresince  Bakanlık bu kararında ısrar ederek politika değişikliğini maalesef sert bir şekilde uygulamaya koydu ve Türkiye’de zulüm azalmış gibi değerlendirerek uzun süredir kamplarda bekleyen mağdur insan hakkında red kararları vermeye başladı. Bakanlık  1 Temmuz 2024 de yayınladığı ve uygulamaya koyduğu yeni çalışma talimatı ile politka değişikliğini daha da sertleştirerek bizce haksız politkasını uygulamaya devam ediyor.   

Bu red kararları doğal olarak mahkemelere taşındı. İltica başvurusundan olumsuz karar alan kişilerin kararları Mahkemeler tarafından bozulmakta, bazıları ise onanmaktadır. Bir çok dosya ise incelemeyi beklemektedir. Aleyhe olan kararlar incelendiğinde Bakanlığın politika değişikliğinin kararlara etkisi açıkça görülmektedir. Zira ilitca eden kişilerin dosyalarını  değerlendiren kişiler bu politkaya uygun kararlar vermekte olup Mahkemelerin bazıları, kişilerin yeterli ve inandırıcı savunma yapamamaları nedeni ile davalı idarenin lehine kararlar vermektedir.

Ancak 13 Kasım 2024 tarihinde Den Haag İdare Mahkemesinde görülen benzer bir davada Sayın Mahkeme; Bakanlığın oturum red kararına dayanak yaptığı politika değişikliğini detaylı bir şekilde değerlendirmiş ve hakkıında red kararı verilen kişiyi haklı bularak Bakanlığın kararını yeniden değerlendirmesi yönünde karar vermiştir. (https://uitspraken.rechtspraak.nl/details?id=ECLI:NL:RBDHA:2024:18640)

Bu dosyada;  davacı, Hizmet hareketine mensup olduğu gerekçesiyle Türkiye’de yargılandığını, tehdit edildiğini ve gözaltına alındığını iddia etmiştir. Türkiye’de aleyhine açılan davada beraat etmiş ancak ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Hollanda’da yaptığı iltica başvurusu, 17 Mayıs 2024 tarihinde reddedilmiştir. Davacı, Türkiye’deki durumunun hala tehlikeli olduğunu, Gülen hareketine yönelik baskı ve tutuklamaların devam ettiğini belirtmiş ve Hollanda hükümetinin bu riski hafife aldığını savunmuştur. Özellikle, 2023/24 politika değişikliğiyle Gülenistlere yönelik risklerin daha düşük değerlendirildiğini, bunun yanlış olduğunu öne sürmüştür.

Yapılan yargılamada davalı olan Bakanlık verdiği kararın doğru olduğunu savunsa da Mahkeme verdiği kararda ;

  • Bakanlık kararının yeterince gerekçelendirilmediği sonucuna varmıştır. Özellikle:
  • Türkiye’deki yargısal ve idari baskıların azaldığı iddiası, Bakanlık tarafından yeterli delillerle desteklenememiştir.
  • Türkiye’deki mevcut baskılar ve keyfi uygulamaların devam ettiği yönünde davacı tarafından sunulan kanıtlar dikkate alınmıştır.

Sonuçta Mahkeme, Bakanlık kararını iptal etmiş ve yeniden değerlendirilmesi için Bakanlığa altı haftalık süre tanımıştır.

Bu karar, Hollanda’da Gülen hareketine mensup bireylerin iltica başvurularında dikkat edilmesi gereken politikaların nasıl yorumlanması gerektiği konusunda önemli bir emsal teşkil etmektedir. Mahkeme, bireysel değerlendirme yapılması gerektiğine ve mevcut şartların daha detaylı incelenmesi gerektiğine vurgu yapmıştır.

Bu kararda da görüleceği üzere davacı tarafın sunmuş olduğu Türkiye’deki yeni gelişmelere ilişkin bilgi ve belgeler  Bakanlık tarafından dikkate alınmadan oturum red kararı verilmesi hukuki değildir .

Türkiye’de halen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği Yüksel Yalçınkaya kararı gibi somut kararlar uygulanmamakta, kitlesel bir zulüm artarak devam etmektedir. Hizmet hareketi mensuplarına yönelik operasyonlar hız kesmeden devam etmekte olup  19 Kasım 2024 tarihinde Türkiye İç İşleri Bakanının X hesabından duyurduğu Kıskaç-30 isimli operasyonda hizmet hareketi mensubu olduğu iddası ile  459 kişi daha  göz altına alınmıştır. (https://x.com/AliYerlikaya/status/1858764079688532393?s=09) Ayrıca sayın bakanın 20 Kasım 2024 tarihli mesajında 2024 yılının son 10 ayında Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik 6.727 adet operasyon yapıldığını, bu operasyonlarda 935 kişinin tutuklandığını ve 1.317 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildiğini açıkça belirtmiştir. (https://x.com/AliYerlikaya/status/1859236018144137601?s=09)

Unutmamak gerekir ki Hizmet Hareketi , Türkiye ve Pakistan hariç dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgüt olarak kabul edilmemektedir. Hal böyleyken yaklaşık on yıldır hakkında terör örgütü iddası ile operasyonlar yapılmakta ve harekete mensup binlerce insan hakkında haksız ve hukuksuz bir soykırım uygulanmaktadır. Bu hukuksuzluk hali devam etmekte olup resmi makamlar tarafından da teyit edilmektedir.      

Gerçekler açıkca ortadayken  Sayın Bakanlık yetkilileri ivedi bir şekilde mahkeme kararına uygun olarak  politika değişikliği kararını yeniden gözden geçirmeli ve artarak devam eden zulüm uygulama ve örneklerini  dikkate almalıdır.

Hollanda gerçek bir hukuk devletidir. Buna olan inacın hiçbir zaman kaybedilmemesi gerekir. Önemli olan hakkın savunulması ve haklılığın doğru bir şekilde anlatılmasıdır. Gerek ana mülakatlara gerekse mahkeme savunmalarına doğru bir şekilde hazırlanmak haklılığın ispatı açısında çok önemlidir.

Umuyoruz ki Bakanlık en kısa sürede daha detaylı bir çalışma yaparak gerçekler ile uyumlu yeni bir politika belirler ve zor şartlarda kamplarda bekleyen insanlar hakkında daha adil kararlar verir. 

Unutmamak gerekir ki “ Adalet  ölür ise devletler,toplumlar ve hatta insanlık ölür.”

 Saygılarımızla.

Avukathht Danışmanlık