İltica Hukuku, Hukuki Danışmanlık

LEHE KANUN İLKESİ

UZUN SÜREDİR ANA MÜLAKATA GİRMEYİ BEKLEYENLER

ANA MÜLAKATTA LEHE KANUNLARIN UYGULANMASI TALEP EDİLEBİLİR

Evrensel hukuk kurallarına saygılı ve uluslararası hukuka değer veren bir çok gelişmiş ülkede gerek ceza hukuku gerekse de  idare hukukunda, genel olarak “lehe kanunun geçmişe etkili olması” ilkesi kabul görür. Bu, yeni bir kanun, eski bir duruma uygulandığında ve bu durumdaki kişiye daha fazla avantaj sağlıyorsa, bu yeni kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağı anlamına gelir.

Bu ilke, hukukun herkese eşit şekilde uygulanması ve bireylerin haklarının korunması amacıyla önemlidir.

Vatandaşların, hukukun değişebileceğini bilerek hareket etmeleri ve bu değişikliklerden olumsuz etkilenmemeleri için güvence sağlar.

Yasaların asıl amacı toplumda adaleti tesis etmek ve her bireyin eşit şekilde bu adaletten istifade etmesini sağlamaktır. Lehe kanunların uygulanması ilkesi de  Anayasalar tarafından teminat altına alınan eşitlik ve adil yargılanma hakkının bir gereğidir. 

Hollanda da bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi yasal mevzuatında bu ilkeye yer vermiştir. Bu ilke uygulamada özellikle Ceza hukuku ve Sosyal Güvenlik hukuku alanlarında  uygulanmakta olup    “ yeni bir düzenleme yapıldığında ve bu düzenleme, daha önceki bir dönemde oluşan hakları artırıyorsa, yeni düzenleme geçmişe etkili olacak şekilde” uygulanmaktadır.

Ancak, bu ilkenin uygulanmasında bazı istisnalar da olabilir. Bazı durumlarda, kanunda yeni düzenlemenin geçmişe etkili olmayacağı açıkça belirtilebilir. Ya da yeni düzenlemenin geçmişe etkili uygulanması, hukuki güvenliği ciddi şekilde ihlal edecekse, bu durumdan vazgeçilebilir.

Buraya kadar yeni çıkan lehe kanunların geçmişe etkisinden bahsettik. Ancak bu makalede cevabı aranan asıl soru başvuru yada yargılama sürecinde sanık yada başvurucu aleyhine yeni kanun yada düzenlemelerin olması durumunda eski lehe kanun veya düzenlemelerin karar verilirken kullanılıp kullanılmayacağıdır.  

Örneğin idareye başvuru yapılan tarihte yürürlükte olan bir kanun yada uygulama başvuranın lehine ise ancak  idarenin başvuruyu karara bağlaması sürecinde idare tarafından başvuranın lehine olan uygulama  aleyhine değiştirilmiş ise bu durumda idare başvuruyu hangi tarihleri dikkate alarak hangi kanun ve düzenlemelere göre  değerlendirecektir?

Bu sorunun cevabı sanığın yada başvurucunun “lehine olan kanunların uygulanması gerekir şeklinde olmalıdır” ancak bazı konularda istisnalar olabilir.

Özellikle  İltica hukuku, sürekli değişen ve gelişen bir alan olduğu için, iltica eden bir kişiye  kanunların nasıl uygulanacağına idare karar vermektedir. İdare verdiği kararlarda o kişinin özel durumuna ve başvuru yaptığı tarihe göre hareket etmektedir. Genel olarak, iltica başvurusu yapıldığı tarihte geçerli olan kanunlar esas alınır.

Uygulamada başvuru  değerlendirme sürecinde  başvuru sahibi lehine  yeni düzenlemeler yapılmışsa yada mahkemelerden lehinde kararlar çıkmış ise idare bu yeni düzenleme  ve kararları  göz önünde bulundurmaktadır.Ancak başvurucunun aleyhine olan yeni düzenlemeler, politika değişiklileri ve talimatlar  var ise bu durumda  bireysel duruma bağlı kalınarak idare takdir hakkını kullanmaktadır.

Burada önemli olan idarenin takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmaması, kendi kusur veya kabahatlerini örtmek adına katı ve sert tutum sergilememesi ve en önemlisi Adalet ve Eşitlik ilkelerini ihlal etmemesi gerekir.  

Hollanda özellikle  Suriye iş savaşının başlaması ile birlikte  2015 yılından bu yana yoğun şekilde göç almaya başlamış olup yüzbinlerce insana ev sahipliği yapmıştır. Hollanda’ ya sadece 2023 yılı içerisinde 38.377 yeni mülteci sığınmıştır. Gelen bu insanların barınma ve konaklama işlemeleri ve başvuru süreçlerinin değerlendirilmesi ciddi anlamda personel ve maddi kaynak gerekmektedir.    Gelen insan yoğunluğuna bağlı olarak mevcut kampların yetersizliğinin giderilmesi ve bu alanda tecrübeli personellerin yetiştirilmesi ciddi bir sorun olmuş ve olmayada devam etmektedir.

Kabul etmek gerekir ki Hollanda son dönemdeki bu yoğun mülteci akını karşısıda bir çok Avrupa Biriliği ülkesine nazaran süreci çok iyi yönetmiştir. Ürettiği alternatif çözüm yolları ve kurduğu sitemler ile sorunu en iyi şekilde çözmek için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. Ancak son dönemdeki politik değişiklikler ve ülkenin mevcut hali dikkate alınarak yapılan bir takım uygulamalar ciddi mağduriyetler doğmasına neden olmaktadır.

Özellikle kabul süreçlerinin ciddi anlamda uzamış olması bir çok sorunu beraberinde getirmeye başlamıştır. İdarenin böyle önemli bir konuda kayıtdışı göçü engellemek adına bir takım tedbirler alması anlaşılabilir bir durumdur. Ancak bu tedbirleri alırken süreçlerin uzamaması ve adil kararlar verilmesi en doğru olandır. Zira gecikmiş adalet adelet olmadığı gibi zamanında verilmeyen kararların hak kaybına neden olması da adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine neden olacaktır.          

Hali hazırda bir yıldan fazla süredir ana mülakata girmek için bekleyen insan sayısı ciddi anlamda artmıştır. Geçmiş tarihlerde altı ay gibi makul  bir sürede tamamlanan başvuru süreçleri idare tarafından alınan farklı kararlar nedeni ile ortalamada on sekiz ayı geçmektedir. Bu süre zarfından idare tarafından yapılan yeni polita değişikliklerinin sert ve katı bir şekilde uygulanması bir çok başvurucuyu olumsuz etkilemektedir.

Özellikle Türkiye’den gelen mültecilere yönelik 2023 yılının Aralık ayında  yapılan politika değişikliği ve 1 Temmuz 2024 tarihli yeni çalışma talimatı uzun süredir bekleyen  Türkiye kökenli mültecilere yönelik olumsuz kararların verilmesine neden olmaktadır.

Hali hazırda 2022 yılında gelip müracaat eden bir çok mülteci hakkında 2024 yılının içerisinde oturum değerlendirmesi yapılmaktadır.  Bu kişiler hakkında 2023 yılının Aralık ayından yapılan politika değişikliği öncesindeki lehe uygulama ve kararlar dikkate alınmamakta olup aynı nedenler ile iltica müracaat yapmış kişiler hakkında farklı kararların verilmesine neden olunmaktadır.  Bu uygulamaya bazı mahkemeler de  prensipte olur verse de idarenin vereceği kararlarda daha adil olması beklenmektedir.

Den haag İdare Mahkemesinin 15.08.2024 tarih ve NL 24.27322  numaralı kararında görüleceği üzere mülakatın 1 Temmuz 2024 tarihinden sonrasına bırakılması  adaletli bulunmamıştır. (https://uitspraken.rechtspraak.nl/details?id=ECLI:NL:RBDHA:2024:13599)

Tabii ki iltica hukukunda her dosya özeldir. Bireysel durumların dikkate alınması esastır. Ancak aynı şartlara haiz bir kişi hakkında erken müracaat etmesi nedeni ile lehe karar verilmesi diğerine ise idareden kaynaklanan nedenler ile geç ve olumsuz karar verilmesi toplumdaki adalete olan güveni zedeler.

İdare, korona sürecinde yaptığı gibi yazılı mülakat ve benzeri tedbirler ile kimi zaman altı aydan daha kısa sürede mülakat süreçlerini tamamlarken  ( o dönemlerde de yoğunluk benzer rakamlarda idi) son dönemde  “süreçleri uzatayım daha az insan gelsin” anlayışı ile hareket ediyor ise bunun adı keyfilik olur ki bu tutum demokratik bir hukuk devleti ile bağdaşmaz.  

Bu nedenler ile uzun süredir (bir yıl ve üzeri) mülakata girmeyi bekleyen mültecilerin ana mülakatta bu hususa değinmeleri önem arz etmektedir. Kendileri ile benzer durumda olan kişilerin oturum kararlarını gerekçe yaparak bu konuda haklarını aramaları ve lehlerine olan kuralların kendileri için de uygulanmasını istemeleri yasal haklarıdır.

İdareye düşen ise  önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere mahkeme kararlarını da dikkate alarak mevcut politka değişikliklerini ivedilikle düzeltmeleri ve uzun başvuru süreçlerini en aza indirmek için gerekli çalışmları bir an önce hayata geçirmeleridir.

Temennimiz odur ki önceki dönemlerde uygulanan ve netice alınan yazılı mülakat ve benzeri uygulamalar geliştirilerek en kısa sürede bu sorun giderilir ve zor durumda olduğu için ülkesinden gelmek zorunda kalan bunca insan zorlu kamp şartlarından kurtulup bir an önce yeni hayatlarına entegre olur.

Unutmamak gerekir ki;

Dünyadaki önemli şeylerin çoğu, durum umutsuz göründüğü zamanlarda denemeye devam eden insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.

Saygılarımızla.

Avukathht Danışmanlık

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir